“Ticari kredilerin daha seçici olarak kullandırılmasını bekliyoruz”

İstanbul’da düzenlenen 3. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Şahap Kavcıoğlu, finans sektörünün özellikle bankacılık sektörünün, sermaye birikimini hızlandırmak ve temin ettiği kaynakları verimli alanlara yönlendirmek suretiyle sağlıklı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sürecinde hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Kavcıoğlu, reel sektör şirketlerinin üretim yoluyla büyümeye doğrudan katkısını sürdürebilmek adına finansman olanaklarına erişim kolaylığının önem verdikleri konuların başında geldiğini belirterek, bu açıdan başat rol üstlenen bankalar kadar banka dışı finansal kuruluşların da bu rolün bilinciyle hareket ettiğini ifade etti.

BDDK’nın tasarruf sahiplerinin korunması ve kredi kanallarının etkin çalışması amacıyla gerekli olan tedbirleri aldığını aktaran Kavcıoğlu, “İzleyen dönemde de ticari kredilerin yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önceleyen firmaları gözetecek şekilde daha seçici olarak kullandırılmasını bekliyoruz. Öte yandan, bankacılık sektörünün güçlü bilanço yapısının, aktif kalitesi üzerinde oluşabilecek riskleri de azaltacağını değerlendiriyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kavcıoğlu, “Kredilerin takibe dönüşüm oranı, likidite göstergeleri, yabancı para pozisyonu ve kaldıraç oranı makul düzeylerde seyretmekte, sermaye yeterliliği rasyosu, en güncel veri dönemi itibarıyla, uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde yüzde 18,4 seviyesinde bulunmaktadır. Kaliteli unsurlardan oluşan öz kaynaklar, kurumumuz tarafından yapılan düzenlemelerin de etkisiyle gücünü korumuştur.” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir bir karlılıkla beslenen söz konusu güçlü sermaye yapısının, sektörü gelecekte de olası şoklara karşı koruyabilecek güçte olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, “Bankacılık sektörü kredileri artmaya devam ederken varlık kalitesinin önemli bir göstergesi olan takibe dönüşüm oranı ise Avrupa Birliği ortalamasının oldukça altında olan yüzde 1,5 ile tarihi düşük seviyelerde bulunmaktadır. Ayrıca, Avrupa bölgesi ve diğer birçok ülkeye kıyasla daha yüksek oranda ayrılan karşılıklar da bankalar açısından önemli bir ilave kayıp ihtimalini azaltmaktadır. Likidite karşılama oranları yasal limitlerin oldukça üzerindedir.” diye konuştu.

“Banka dışı mali sektörün ürün, kaynak ve gelir çeşitliliğini artırması gerekliliği ortadadır”

Şahap Kavcıoğlu, banka dışı finansal kuruluşların toplam finans sektörü içerisinde; aktif büyüklüğü bakımından yüzde 2,6, alacaklara göre yüzde 3,9, özkaynaklara göre ise yüzde 4,7 paya sahip olduğunu belirterek, “İstediğimiz noktada olmasa da sektör gelişime açıktır ve Türk finans sisteminde kredi arz ve talebinin kayda değer bir kısmını karşılayan bankacılık sektörünün yanında önemli bir aktör olma potansiyeli taşımaktadır.” dedi.

Banka dışı finansal kuruluşların sağladıkları finansman kanalları ile KOBİ’lerin finansmana erişimlerini artırmada son derece önemli bir role sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu çerçevede banka dışı mali sektörün ürün, kaynak ve gelir çeşitliliğini artırması gerekliliği ortadadır. Bu aşamada, banka dışı mali kuruluşlarımızın uygulamada karşılaştığı sıkıntıların çözüme kavuşturulması, sistemik risk oluşturmayacak şekilde rekabetçi ortamda belirli bir hacme ulaşabilmeleri ve finansal sistem içerisindeki paylarının artırılması için üzerimize düşeni yapacağımızı burada tekrar belirtmek isterim. Diğer taraftan, 2021 yılından itibaren kurumumuz gözetimine tabi tutulan tasarruf finansman şirketlerine yönelik mevzuat uyum denetimlerimiz devam etmekte olup, söz konusu faaliyetin daha sağlıklı ve sağlam temeller üzerinde yürütülmesine yönelik hazırladığımız mevzuat çalışmasını yakın zamanda hayata geçireceğiz. Ayrıca, varlık yönetim şirketlerinin faaliyetlerinin daha da kurumsallaşması ve finansal tüketici aleyhine durumların oluşmamasını teminen hazırladığımız mevzuat çalışması da nihai aşamaya gelmiş durumdadır.”

“Ülkemiz, bankacılık mevzuatının uluslararası düzenlemelerine tam uyumlu”

BDDK Başkanı Kavcıoğlu, Türkiye’nin bankacılık mevzuatının uluslararası düzenlemelere tam uyumlu az sayıdaki birkaç örnekten birisi olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Dünya ekonomisini derinden etkileyen çatışma noktalarına ekonomik anlamda da yakın olan ülkemizde, bankalarımız, gerçekleşmesine aracılık ettikleri bütün para hareketlerini ulusal ve uluslararası mevzuatın gerekleri doğrultusunda yakından takip edecek şekilde uyum birimlerini oluşturmuşlardır ve bu işlemler kurumumuzun ve ilgili yerel otoritelerin denetimi altındadır. Takip eden dönemde de güçlü finansalları ve uluslararası en iyi uygulamalara uyumlu düzenleme çerçevesi ile bankacılık sektörünün Türk ekonomisinin en önemli çıpalarından birisi olmayı sürdürecektir.”

Bu doğrultuda Basel III Final düzenlemelerine Türkiye’nin tam uyumunun sağlanması için bankacılık mevzuatında gerekli değişikliklerin yapılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Kavcıoğlu, Avrupa Birliği’nin konuya ilişkin açıklamış olduğu uygulama takvimine paralel olarak, kendilerinin de düzenlemeleri 2025 yılında hayata geçirmeyi planladıklarını bildirdi.

Kavcıoğlu, sürdürülebilirliğin finans sektörünün önemli başlıklarından olduğunu ifade ederek, kurum olarak, bu konuda aktif rol üslenerek, sektördeki oyuncuların stratejik bir odaklanma benimsemesini teşvik ettiklerini ve düzenlemeleriyle finans sektörünü sürdürülebilirlik uygulamaları bakımından daha ileri bir seviyeye taşıdıklarını söyledi.

Sürdürülebilirlik konusunda attıkları adımları anlatan Kavcıoğlu, “Dönüştürücü iklim politikalarını, finans sektörünün geleceğini güvence altına almanın ve finansal sistemin sürdürülebilirliğini artırmanın anahtarı olarak gördüğümüzün bilinmesini isterim.” ifadesini kullandı.

“Siber dolandırıcılıkla etkin bir şekilde mücadele edilmektedir”

BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türk bankacılık sektörünün hızla değişen küresel dinamiklere ayak uydurma konusunda önemli başarılar elde ettiğini ifade ederek, günün ve geleceğin en önemli konularından biri olarak gördükleri dijitalleşme yönelik yaptıkları çalışmaları anlattı.

Kavcıoğlu, “Finansal sektörde yaşanan gelişmeler ve müşteri alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte, bilgi güvenliğine yönelik tedbirler artırılırken, siber dolandırıcılıkla da etkin bir şekilde mücadele edilmektedir. Bu kapsamda diğer kamu kurumları ve finansal kuruluşlarla siber güvenlik ile ilgili işbirliği çalışmaları yapılmakta olup, söz konusu çalışmalar devam edecektir.” açıklamasında bulundu.

Finansal istikrarın önemli parçalarının birinin de finansal tüketicinin haklarının korunması ve bilinçlendirilmesi olduğunu belirten Kavcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu amaca uygun olarak sektörde bireysel bankacılık faaliyetlerinin müşteri haklarına uygun olarak yürütülmesi, sektörün müşteri odaklılığının güçlendirilmesi amacına yönelik mevzuat ve uygulamalar geliştiriyoruz. Ayrıca finansal tüketiciler, bankalar ve diğer finansal kurumlar ile yaşadıkları sorunlarının çözümü için çeşitli kanallardan Kurumuza her zaman başvuru yapabilmektedirler. Vatandaşlarımız tarafından iletilen bu şikâyet ve başvuruların, Kurumumuz tarafından özenle takip edildiğini ve mağdur oldukları konularda kendilerine mevzuatımız kapsamında yardımcı olduğumuzu ve olmaya da devam edeceğimizi bu vesile ile belirtmek isterim.”​​​​​​​

Başa dön tuşu