Vergide ‘adalet’i bekleyen o tablo

Ekonomi yönetiminin vergide “adalet” ve etkinliği sağlama hedefiyle hazırlık çalışmalarını yürüttüğü yeni vergi paketi beklenirken, yılın ilk beş ayındaki bütçe gerçekleşmeleri vergide uzun yıllardır devam eden adaletsizliği çarpıcı biçimde ortaya koydu.

Ocak-mayıs döneminde gerçekleşen tahsilatta, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yeni vergi paketi ile “artırılacağı”nı söylediği “doğrudan” vergilerin payı sadece yüzde 35,6 düzeyinde kaldı. Buna göre toplanan her 100 liralık verginin 64,4 lirasını tüketiciler ödedi. Başka deyişle toplam tahsilatın üçte birini holdingler dahil gelir ve kr elde edenler ile servet sahiplerinden alınan doğrudan vergiler, üçte ikisini ise KDV ve ÖTV başta olmak üzere yurttaşların tükettiği mal ve hizmetlerinin fiyatı içinde olmak üzere tüketimden alınan “dolaylı” vergiler oluşturdu.

Tüketim mal ve hizmetlerinin içinde yer alan ve tedarik zinciri içinde yasal yüklenicisi nihai tüketiciler olan dolaylı vergiler tahsilatın en büyük bölümünü oluşturmaya ve bütçenin ana finansman kaynağı olmaya devam ederken, gelir düzeyine bakılmaksızın herkes aynı tutarda ödediği için adaleti bozan bu vergilerin üçte ikilik payı, terazide dengenin tamamen tüketici aleyhine olduğuna işaret ediyor.

Beş aylık vergi tahsilatı 2,7 trilyon TL

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı beş aylık bütçe verilerine göre bu dönemde merkezi yönetimin toplam vergi geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 99,1 artışla 2 trilyon 730,3 milyar liraya ulaştı. Yılın tümünde öngörülen 7 trilyon 407,7 milyar liralık tahsilat hedefine göre ilk beş ayda yüzde 36,9’luk bir gerçekleşme oranı yakalandı. Geçen yılın eş dönemine göre doğrudan vergilerde tahsilat yüzde 89,1 artışla 971,1 milyar lira olurken, dolaylı vergilerde yüzde 107,1 artışla 1 trilyon 758,5 milyar liraya ulaştı. Toplam tahsilatta dolaylı vergi oranı geçen yılın eş dönemine göre 2,5 puan artışla yüzde 64,4 olarak gerçekleşti.

Doğrudan vergiler kapsamında Gelir Vergisi mükelleflerinden yapılan tahsilat yüzde 125,9 artışla 481,3 milyar lira oldu, ancak bunun 437,8 milyar lira ile yüzde 91’ini memur maaşı ve özel sektör çalışanlarının ücretleri üzerinden kaynağından yapılan Gelir Vergisi Tevkifatı oluşturdu. Bunun dışındaki Gelir Vergisi tahsilatı ise sadece 43,5 milyar lira oldu. Doğrudan vergiler cephesinde Kurumlar Vergisindeki tahsilat artışı ise yüzde 61’de kaldı. Bu kalemde beş ayda 452 milyar liralık vergi tahsil edildi. Yine “doğrudan” nitelikteki Veraset İntikal, Motorlu Taşıtlar ve Değerli Konut gibi mülkiyet üzerinden alınan vergilerde ise yüzde 91,6’lık artışla 37,8 milyar liralık bir tahsilat gerçekleşti.

Sadece KDV, tüm doğrudan vergiye bedel

Sadece dolaylı vergiler içinde en yaygını olan Katma Değer Vergisi’nde (KDV) gerçekleşen tahsilat, neredeyse tüm doğrudan vergilerden elde edilen tutara yaklaştı. Ocak-mayıs döneminde dahilde üretilen malların satışından 355,8 milyar, ithal ürünlerden 534,5 milyar lira KDV tahsil edildi. Böylece beş aydaki toplam KDV tahsilatı 890,2 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre dahilde KDV tahsilatında yüzde 176,4, ithalden alınan KDV’de yüzde 82,2 artış yaşandı.

ÖTV’den 497 milyar TL

İlk beş aydaki ÖTV tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 97,8 artışla 497,1 milyar lira oldu. ÖTV tahsilatı tek başına, gelir ve kurumlar vergilerinin her birinin tahsilat tutarlarının üzerinde gerçekleşti. Beş aylık ÖTV gelirinin 181,1 milyar lira ile en büyük bölümü sıfır motorlu taşıt satışlarından elde edildi. Ancak sıfır araç piyasasındaki yavaşlama dolayısıyla bu kalemdeki artış yüzde 44,8’le görece düşük kaldı. Benzin, mazot gibi akaryakıtlar ile doğal gazdan alınan ÖTV’de ise beş aylık tahsilat yüzde 320,7’lik bir rekor artışla 135,9 milyar liraya ulaştı. Aynı dönemde tütün mamulleri tüketenler 108,4 milyar, alkollü içki tüketenler 32,8 milyar, kolalı gazoz tüketenler 3,7 milyar lira ÖTV ödedi. Dayanıklı tüketim malları ile diğer ürünlerin satışından elde edilen toplam ÖTV geliri de 35,1 milyar lira oldu.

Çeşit çeşit dolaylı vergi

Beş ayda diğer dolaylı vergilerden Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nde (BSMV) 118,8 milyar, ehliyet, pasaport gibi resmi evraktan alınan harçlardan 76,1 milyar, Damga Vergisi’nde 56 milyar, Şans Oyunları Vergisi’nde 15,6 milyar, Özel İletişim Vergisi’nde 10,2 milyar, dijital hizmet vergisinde 6,8 milyar, Konaklama Vergisi’nde 1,8 milyar liralık tahsilat gerçekleşti. İthal ürünlerden beş ayda alınan 84,3 milyar liralık Gümrük Vergisi de nihai tüketiciye yansıdı. BSMV’de yüzde 206,1, Konaklama Vergisi’nde yüzde 180,1, Dijital Hizmet Vergisi’nde yüzde 112,1, Özel İletişim Vergisi’nde yüzde 103,4’lük yüksek artışlar dikkat çekti.

Şimşek’ten vergide “adalet” sözü

Hazine ve Maliye Bakanlığınca bir süredir çalışmaları yürütülen ve TBMM’ye sunulması beklenen yeni reform paketi ile Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine yönelik yeni vergi uygulamaları ile doğrudan vergilerin halen üçte bir dolayında bulunan pastadaki payının artırılması bekleniyor. Bakan Mehmet Şimşek de sosyal medya mecrası olan X’teki resmi hesabında yaptığı paylaşımda “Yüce meclisimizde yakında görüşülmesi beklenen pakette yer alan doğrudan vergilerin payını artırmaya yönelik düzenlemelerle vergide adaleti güçlendireceğiz” ifadesini kullandı.

Yeni vergi paketinde yer alan düzenlemelerin, doğrudan vergilerde tabanı genişleteceği ve tahsilatı artıracağı, böylece pastada doğrudan vergilerin payının artırarak vergi adaletinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Yeni pakette hangi vergiler var?

Ekonomi çevrelerinde konuşulan kulis bilgilerine göre Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yeni bir bölüm açılarak, çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi (küresel asgari kurumlar vergisi) alınacak. AB ülkeleri başta 30’dan fazla ülkede yasalaşan bu uygulamada, yıllık konsolide hasılatı 750 milyon euroyu aşan çok uluslu şirketlerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve iş yerleri asgari yüzde 15 Kurumlar Vergisi’ne tabi tutuluyor. Türkiye’de nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1.024 grup ve bunların ülkede 2 bin 134 işletmesi bulunuyor. Pakette yer alması beklenen yeni vergilerden biri de Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi. Bu kapsamda, ödenecek Kurumlar Vergisi, beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek bulunacak vergiden yüksek olanı esas alınacak.

Gelir Vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmının zarar beyan ettiği veya beyanları ile hasılatları arasında önemli uyumsuzluklar olduğundan hareketle, gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve serbest meslek kazançlarına da Asgari Gelir Vergisi getirilmesi bekleniyor.

Halen reel sektör için yüzde 25, banka ve finans kurumlarında yüzde 30, ihracat yapan firmalarda yüzde 20, halka açık şirketlerde yüzde 23, imalatçılarda yüzde 24 olarak uygulanan Kurumlar Vergisi oranının, yap-işlet-devret (YİD) modeli ile kamu-özel iş birliği (KÖİ) projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların buralardan elde ettikleri kazançlarda yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarılması düşünülüyor.

 

 

 

Başa dön tuşu