Beklentinin üzerindeki faiz artışı yabancı yatırımcıyı çeker mi?

Türk Lirası, 250 baz puan beklentisine rağmen bunun üç katı gerçekleşen faiz artışı sonrası dolar karşısında kazanımlarını bir ara yüzde 7’nin üzerine kadar çıkardı.

Ekonomi yönetimi yıllardır süren yabancı yatırım çıkışını tersine çevirmek için ise iki kritik adımı daha önümüzdeki ay atmayı planlıyor: Eylül ayında önce uzun vadeli tahminleri ekonomik tahminleri içeren orta vadeli program (OVP) açıklanacak ardından ise uluslararası yatırımcı görüşmeleri hız kazanacak.

Yabancılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde yükselen enflasyon karşısında faiz oranlarını düşürmek de dahil olmak üzere alışılmışın dışındaki politikalar sonrasında Türkiye’yi son yıllarda yatırım tercihleri arasına almıyordu.

‘Ortodoks politikalar’ heyecan yarattı

Uzun süredir Türkiye’ye şüphe ile bakan ve Türk varlıklardan uzak duran yabancı yatırımcılar bugünlerde ise ekonomi yönetiminin ortodoks politikalara dönüş adımlarından heyecan duyuyor. Beş yabancı yatırımcı, Türkiye pozisyonlarını artırmayı planladığını anlattı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz OVP’nin Eylül ayının ilk yarısında açıklanmasıyla belirsizliklerin azalacağını, “öngörülebilirliğin arttığı bir ortama geçiş olacağını” söyledi. Yılmaz uluslararası yatırımcılarla görüşmelerinin de OVP ardından hızlanacağını söylüyor.

OVP hem bu yıl hem de önümüzdeki üç yıl için makro hedefleri, yapısal reformları ve tasarruf tedbirlerini barındıracak.

Yatırımcılarla görüşme

Yatırımcılara geçen hafta gönderilen bir davetiyeye göre ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yatırımcılara 19 Eylül’de New York’ta Goldman Sachs genel merkezinde görüşecek.

Londra’da merkezli Abrdn’den Viktor Szabo, “Faiz artırım kararlarıyla yaptıkları hataları düzeltiyorlarmış gibi görünüyor” dedi.

New York Van Eck Gelişen Piyasalar Hisse Stratejisi ekibinden Ola El-Shawarby ise Türkiye’de aldıkları pozisyon için “genel tablo konusunda daha rahat olmaya başladık” dedi.

Şimşek ise “Türkiye her zaman yabancıların ilglenmesi gereken potansiteli çok büyük bir ülke. Biz dünya normlarına uygun, kurala dayalı politikalar güdersek Türkiye’ye kaynak akışında herhangi bir sorun olmaz” demişti.

Asya finans merkezlerine de gidebilir

Şimşek New York’ta planlanan görüşmeler sonrasında Fas’ta IMF toplantıları, son çeyrekte Londra yatırımcı toplantısı planlıyor.

Yıl bitmeden Japonya, Singapur ve Hong Kong gibi Asya finans merkezleri de hedefler Şimşek’in hedefleri arasında. ABD’deki yatırımcı toplantısı sırasında Erdoğan da Birleşmiş Milletler toplantısı için New York’ta olacak.

‘Kalıcı etki için’ faiz artar mı?

TCMB’nin kendine ait döviz rezervlerinin belirgin şekilde eksiyle geçmesiyle sonuçlanan politikalar sonrası yeniden seçilen Erdoğan işleri tersine çevirmek için Şimşek’i ve eski Wall Street bankacısı Hafize Gaye Erkan’ı ilk kadın başkan olarak TCMB’ye atadı.

Daha önce dört yılda dört TCMB başkanı değiştiren Erdoğan 1,650 baz puanlık faiz artışları ardından ise çok az yorum yaptı.

Los Angeles’taki varlık yöneticisi TCW’nin EM ülke araştırmaları başkanı Blaise Antin, “Uluslararası yatırımcılar üzerinde kalıcı etki için politika faizlerini daha da artırmak zorunda kalacaklar. Esas soru Erdoğan’ın (faiz artışlarına) yola devam etmeleri için yeşil ışık yakıp yakmadığı” dedi.

TCMB sıkılaştırma kararlarının gerektiği ölçüde devam edeceğini vurgularken JPMorgan politika faizinin yılsonunda yüzde 35’e çıkmasını bekliyor.

TCMB verilerine göre yabancı yatırımcılar son iki ayda yabancılar 2 milyar dolara yakın hisse senedi pozisyonu artırdı. Ancak Hazine verilerine göre 10 yıl önce TL cinsi iç borç stokunun %25’ini finanse eden yabancı yatırımcısının bu piyasadaki güncel payı sıfıra yakın.

Hazine’nin TL cinsi iç borç stoku büyüklüğü bu yılın ilk yarısı sonu itibarıyla 2.6 trilyon TL yani yaklaşık 100 milyar dolar. Bu piyasanın tekrar eski oranlara yıllar içinde gelmesi 25 milyar dolarlık bir yurtdışı yerleşik portföy girişi potensiyeli anlamına geliyor.

‘Yabancılar için zemin müsait’

Bankacılara göre yabancı yatırımcılar bugün hala TL cinsi Hazine tahvilini bir yatırım aracı olarak görmekten “çok uzak”. Ancak rasyonel politikalarla önümüzdeki yıl bunun değişme potansiyeli taşıdığını söylenler de son dönemde artmış durumda.

İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin, “Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarını portföylerine eklemeye başlamaları için zemin her zamankinden daha müsait” dedi.

Yatırımcıların da analistlerin ortak görüşü yabancı payının hisse tahvil gibi tüm piyasalarda artacağı yönünde. Bunun dışında da Körfez, eurobond ihraçları, yeşil finansman gibi alanlarda potansiyel yüksek.

Bunun ilk işaretleri de seçim öncesi 700 baz puandan 400 baz puanın altına inen CDS’te ve eurobond getirilerindeki 100 baz puan civarında düşüşle görülüyor.

Körfez ülkeleri zaman kazandıracak

Hisse senedi piyasaları eurobond CDS özellikle beklentilerin üzerinde faiz artışıyla yabancı yatırımcıların ilk yöneldiği alanlar oldu. Analistlere göre Körfez ülkelerinden sağlanan kaynak da yabancı yatırımcı girişleri öncesi Türkiye’ye zaman kazandıracak.

Seçimlerin ardından yaşanan değişim ile birlikte ekonomi yönetimi bugüne kadar 1,650 baz puanlık faiz artışının yanında; gerçekçi enflasyon tahminleri, vergi artışları, kredilerle iç talebi soğutma adımları, 20 milyar dolar rezerv artışı, cari açığı sınırlayıcı adımlar attı. Son adım ise kur korumalı mevduatı azalmayı amaçlayan adımlar oldu.

Başa dön tuşu