Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı NTV yayınında küresel ekonomide büyümenin düşük seyrettiği bir dönemden geçildiğini söyledi.
Şimşek’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
– Geçtiğimiz hafta açıklanan Orta Vadeli Program’da birinci öncelik enflasyonu düşürmek.
– OVP’nin üç temel bileşeni var. Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu, en önemli makroekonomik sorunlardan biriyle mücadele konusu. Enflasyonu tekrar makul düzeye, tek haneye getirecek bir program.
– Dezenflasyon programı orta vadeli programımızın en önemli hedefi. Birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır.
– Programın ikinci bileşeni mali disiplin. Geçmişte, AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafı maliye politikasının bir çıpa görevi yapmış olması. Bütçe açıklarını düşük tutuyoruz, bunun sayesinde milletimize eser ve yatırım odaklı bütçeler sunduk.
– Önümüzdeki 3 seneye baktığımız zaman, gerek depremin gerekse geçmişte aldığımız bir takım kararların etkisiyle; EYT gibi, bütçede bir miktar bozulma var. Hedefimiz, bütçe açığını deprem hariç yüzde 3’e çekmek.
“Hangi reformu, hangi çeyreklerde yapacağımızı ortaya koyduk”
– Üçüncü önemli bileşen; yapısal reformlar. Şunu net şekilde söyleyebilirim; Türkiye rekabet gücünü artıracaksa, verimlilik üzerinden büyüyecekse; bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken, bir taraftan da mevcut kaynakların verimli kullanımına yönelik çok ciddi yapısal dönüşüm çabası olacak. Bunu da geçmişte olduğu gibi sadece bir metin olarak sunmadık, takvimlendirdik. Hangi reformu, hangi çeyreklerde yapacağımızı ortaya koyduk.”
“Bizim bir kur hedefimiz yok”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, OVP’de tartışmalara neden olan kurlarla ilgili olarak “Bizim bir kur hedefimiz yok” ifadesini kullandı.
– 1 Eylül itibarıyla yıllık kredi hacmi yüzde 140 civarında artmıştı. Yani enflasyonun 2 katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden kredi hacmiyle enflasyonu, cari açığı kontrol altına alamazsınız. 1. konutta kredilendirme konusunda değişikliğe gitmeyeceğiz. Ancak 2., 3. konut veya tatil yerlerindeki yerlere ilişkin krediyle biz bunu desteklemeyeceğiz. Krediyi bu alanlarda hem fiyatlama hem miktar olarak ciddi anlamda sınırlayacağız.
BAE 51 milyar dolara yakın bir program açıkladı
– Programa kaynak arayışında ve Türkiye’ye yatırım arayışına girdiğimizde önce dost ülkeleri ziyaret ettik. Birleşik Arap Emirlikleri büyük bir teveccüh gösterdi ve 51 milyar dolara yakın bir program açıkladı. Bu programın önemli bir bileşeni deprem yaralarının sarılmasına yönelik, 8,5 milyar dolarlık tahvil ihracı gündemde. Ben inanıyorum ki bu sene sonundan önce 8,5 milyar dolarlık tahvil ihracı gerçekleşecek. İhracatın finansmanı için de 3 milyar dolarlık tahvil ihracı yapacağız.
– Toplamda 11,5 milyar dolarlık tahvil ihracı, muhtemelen bu sene içerisinde sonuçlanır. BAE’nin 51 milyar dolar içerisinde yenilenebilir enerjiye yaklaşık 27 milyar dolarlık bir yatırımı gündemde. Tabii bu depolamadan tutun, güneş, rüzgar vs. sanayi, turizm özellikle teknoloji yatırımı öngörüyorlar.
Dünya Bankası’ndan 35 milyar dolarlık paket
Merkez Bankası Başkanımız ile birlikte Dünya Bankası başkanıyla uzun bir görüşme yaptık. Kendilerine programımızdan bahsettik. Onlar da bizim programımızı desteklemek üzere, mevcut 17 milyar dolarlık planlamaya ilaveten 18 milyar dolar daha tahsis edeceklerini söylediler. Toplamda 35 milyar dolarlık Dünya Bankası paketi, Türkiye’ye sunulacak.
“KKM’nin geleceği konusunda kademeli gideceğiz”
Kur korumalı konusunda çok fazla konuşmayı tercih etmiyorum. Bizim önceliğimiz programı uygulamak. Önceliğimiz rezerv biriktirmek. Biz bunları başardığımız ölçüde, kur korumalıdan çıkış stratejimizi uygulayacağız. Var mı stratejimiz, var. Biz burada da kademeli gideceğiz.